Yemeni, ayağa giyilen, ayağı kapatan, tamamen deriden elle yapılan ayakkabı. Önceden tanımı, kaba bir ayakkabı olarak geçiyordu ama şimdi narin, ince ve yumuşak bir ayakkabı olarak tarif ediliyor. Dört farklı deri kullanılmaktadır. Bunlar; keçi, dana, koyun ve manda derisi. Alt tabanına iki kat deri arasına kil koyuyoruz. Çift iğne ile dikilir. Yemeni isminin açılımı ise başı ve ayağı kapatan giyisi anlamına geliyor.
Yemeni; üstü kırmızı ya da
siyah deriden, tabanı
köseleden dikilen topuksuz
ve çok sıhhatli olan
ayakkabıdır. Yemeni
yurdumuzun diğer yörelerinde
yazmaya verilen ad olmasına
karşılık ayağa giyilen bir
çeşit ayakkabıya verilen
addır. Gaziantep'te
yemeniciliğe "köşgercilik",
yemenicilere "köşger",
yemeni ustalarına "köşger
ustası" denilmektedir.
Köşger kelimesi Farsça
"keşfger" kelimesinden
gelişmiş olup ayakkabı yapan
anlamına gelmektedir. Yemeni
ilk defa yemende Yemen-i
Ekber isminde bir kimse
tarafından icat edilmiş ve
kendi ismini vermiştir. Daha
sonraları yemeni, Yemen'den
Halep'e, Halep'ten de
Güneydoğu Anadolu'ya intikal
etmiştir. Gaziantep,
Şanlıurfa, Kahramanmaraş,
Diyarbakır, Antakya ve
Adana'ya kadar yayılmış olan
yemeni yapımcılığı zaman
içerisinde Gaziantep ve
Kilis haricindeki diğer
illerde tamamen bitmiştir.
Yemeni esas olarak gön ve
yüz olmak üzere iki kısımdan
oluşmaktadır. Gön, manda ve
sığır derisinden yapılmış
olup, yere gelen kısım ile
bunun üzerinde dana
derisinden yapılmış taban
kayışı ve bezlerden
ibarettir. Yüz ise sırt ile
birbirine birleştirilmiş ve
çirişle yaptırılmış sahtiyan
ve meşinden oluşur. Yemeni
yapımında beş hayvan derisi
kullanılır. Yemeni
imalatında kesinlikle
plastik madde kullanılmaz,
tüm dikişler elle yapılır.
Ökçesiz olup tersinden
dikilir, düz tarafı çevrilir
ve asıl giyilecek durumunu
alır. Düz tarafı
çevrildikten sonra
kalıplanır, etrafı düzgünce
kesilir, kalıptan çıkarılır,
kenar dikişi yapılır, satışa
ve giyime hazır hale
getirilir. Diğer
ayakkabılarda ise bu
özelliklerin çoğu bulunmaz.
Yemeniler renklerine,
büyüklüklerine ve
şekillerine göre adlar alır.
Oldukça sağlıklı bir
ayakkabı olan yemeniyi,
diğer ayakkabılardan ayıran
özellik, taban ile yüzünün
birleştiği yerin tamamı ile
dikişli ve dönme olmasıdır.
Yani yemeni önce dikilmekte,
sonra çevrilerek içi dışına
getirilmekte ve asıl giyiniş
şeklini almaktadır.
Ayağına giymiş, kara yemeni/ Alem düşman olsa severim seni/ Mavzer kurşunuyla vursunlar beni/ Sen bir yana ben bir yana yan yana/ Kaşlar kara gözler benzer Ceylan’a... Türküden de anlaşılacağı gibi yemeni başa takılan baş örtüsü değil ayağa giyilen siyah deriden imal edilen ayakkabıdır. Anadolu’da da ayakkabı köylü ve şehirli halkın arasındaki yaşam tarzlarına göre farklılıklar gösterir.
|