"Ulusal Oyunlarımızı Öğrenmek Bir Şeref, Öğretmek İse Kutsallık Kazandırmaktır."K.Atatürk
Efe ve zeybek giysileri gerçekten görkemlidir ve
olağanüstü ince zevkle ayrıntılanmıştır.
Efeler başlarına çuhadan yapılma "narçiçeği" renginde "kuzunlu başlık"
denilen "fesi",
Zeybekler ise "kabalak" adı verilen kırmızı renkde kalıpsız bir "keçe
külahı" takınırlar.Her ikisi de bu başlıkların üzerlerine iğne oyası
bezemeli " kefiye" sararlar; püsküller ise arkadan sarkar.
Oldukça kısa olan bu üstlüğün yaka düğmesi efeler tarafından sürekli
açık bırakılırdı. Zeybeklerinki ise kapalıdır. Camadan dediğimiz arkadan kartal kanadı gibi iki sallantısı olan üstlük
de en üste giyilir.Cepken ve camadanlar genellikle koyu renk çuha
üzerine, siyah ipek kaytan işlemeli olurlar. Sırma işlemeli olanlarını
ise, kızanlar kullanırlar. Diz kapağından aşağıya cepkenin, camadanın ve çakşımenevreğin renginde,
üzerleri siyah ipek kaytan işlemeli ya da "kepmen" denilen siyah deri
tozluklar kullanılır. Efelerin tozluklarında, ipek tozluk bağları
kullandıkları söylenir. Efeler daha sonraları"Kayalık" adı verilen, özel
işlemeli çizmeler giymeye başladılar. Zeybeklerin ise, daha önceleri
çorapsız, kırmızı yemeni giydikleri biliniyor; daha sonraları da giderek
çarık, pabuç, kalçın ve de "kara çizme" giymeye başladılar.
Efeler ve zeybekler sağ kollarının üst kısmına kurşun geçirmezliği sağlayan "pazubentler" takarlar.Kızan iken takılan bu pazubentler, ölünceye kadar çıkarılmaz. Ama asıl tılsımları omuza takılıp koltuk altına doğru sarkıtılan gümüş kutular biçimindeki "enamlık"larıdır. H. Balıkçısı; "Bu enamlıklar, Herodot'un anlattığı "sure"ler takımından olsa gerektir" demektedir. Tüm bunların üzerine "aba" ve "kepenek" giyilir. Enver Behnan ŞAPOLYO'nun efelerin ve zeybeklerin kışın soğuktan korunmak için giydikleri paltoya "aba" , yağmurdan ve tipiden korunmak için giydiklerine de "kepenek" denir, dediğini bilmekteyiz. Bu konuya Osman Hamdi Bey'de " Les Costumes Populaires de la Turquie en 1873" adlı eserinde değinip, zeybeğin üzerindeki kepeneği "kaput" olarak nitelemektedir. H. Balıkçısı da "kepenek" ten söz eder ve devamla Anadolu'nun sağlık tanrısı "Telesphoros'un" tüm heykellerinin kepenekli olduğunu ve bu giyim eşyalarının kaynaklarının ve zeybeklerle ilgisinin araştırılması gerektiğini söyler.
Efelerin ve zeybeklerin kullandıkları aksesuarlar arasında en gösterişli
olanı, tamamı gümüşten yapılmış kösteklerdir. Bu köstekler , Girit ve
Arnavut türü olmak üzere ikiye ayrılır. Girit türü, omuzdan kancalanır,
uçları tokurgaçlıdır; Arnavut türü, boyundan geçirilir, mineli klipsi
ile ortadan tutturulur. Yöremizde, yani İzmir ve çevresinde Girit türü
köstek kullanılır. Efeler,
Birinci Dünya Savaşından sonra Türkiye'nin işgalinde Yunan kuvvetleriyle
karşı karşıya gelmiş ve dağdan inerek Milli Mücadeleye katılmışlardır.
Cumhuriyetin ilanından sonra hizmetleri nedeniyle kendilerine ordu
rütbesi ve İstiklal Madalyası verilen efeler, bu tarihten sonra yasadışı
eylemlerini bırakarak tarihteki yerlerini almışlardır. En ünlü efeler arasında Yörük Ali Efe, Kıllıoğlu
Hüseyin Efe, Demirci Mehmet Efe, Mestan Efe, Atçalı Kel Mehmet Efe,
Molla Ahmet Efe, Saçlı Efe, Gökçen Efe,Pepe Efe, Kerku Alim Efe ,Çakırcalı
Mehmet Efe gibi isimler yer almaktadır. |