Halk oyunları bakımından Halay bölgesi içerisindedir . Halaylar oyuncuların yarı halka biçiminde birbirlerine tutunarak oynadikları oyunlardır.Kadın ve erkeklerin birlikte dans ettiği bu yöremizde hasat sonunda yapılan eğlenceler işlenmektedir. Melodik yapısı zengin olan bu yöremizde danslar zaman zaman ağır,zaman zaman da çok ritmiktir. Türkmen bölgesi olan Gaziantepte oyunlar ayrı ayrı diziler halinde de oynanmaktadır. Gaziantep gerek kız erkek giysileri ve aksesuar bakımından çok zengindir.Leylim Halayları, Kaval, Düdük, Tef ve bir türkücüden oluşan müzik grubunun eşliginde yürütülür.

OYUN ÇEŞİTLERİ:

Dokuzlu, Oguzlu, Çepikli-Çibikli (Havarisko da denir. ), Kırıkhan, Ağırlama, Fatige demune, Mani, Sirin Nar, Mendilli, Leylim,Meryem, Mermere, Kaba, Tam Kaba, Kirikcan, Çobanbeyli, Nahsani, Barak Halayi ya da Barak iki Kamis oyunu, Üçürdüm.

Oyunlara eşlik eden müzik aletleri şunlardır: Davul, Zurna

GAZİANTEP YÖRESİ KIYAFETLERİ

KADIN GİYSİLERİ

BAŞA GİYİLENLER
Merkez ve çevre köylerde çevre yazma gümüş taç üzerine ya da tepelik üzerine poşu ya da taçh fes üstüne dolak atılmış, ön kısmına gümüş ve altın dizili bir biçimde yapılmaktadır."Çarşaf, meşrefe ve mezar”da kullanılmaktadır.

Meşref: Varlıksız kişilerde başa atılmış kareli bir örtüdür.

Mezer: Peştemallara da mezer adı verilir.

Aynca yörede "kafiye”de kullanılmaktadır. Meşrefe üste aldıklan örtülerin herbiri içinde kullanılır.
Yörede yine "hisir" adı verilen iyi cins gümüşten oluşan taç ve hotoslar kullanılmaktadır.Altından yapılmış olanlarda "teste" adını alır.Başa gümüş işlemeli fes giyilir.Feslerin üzeri ve etrafi süslüdür.Ön kısımda alna doğru "gazi" denilen altınlar sarkar.Aynca gümüş penezde sarılabilir.Fesin önünde gümüş bir küpelik asılıdır.Kenarlan gümüş paralı olan taç, fesin üstüne yerleştirilir.Fesin üzerine pullu dolak örtülür. Etrafına ipekten yapılma poşu sarılır.Fesin üzerine tor kuşunun tüyleri boyanarak takılır.Ay­nca üst ve yan taraflara karagöz çiçekleri de sokulur.Fesin arkasından ince ve parlak olan renk renk pullu yazmalar asılır.Saçlara ek olarak sac kaytanlan takılır.Yüzde yanaklara gelecek şekilde paralı, boncuk işlemeli yanaklıklar vardır. Bunların adına "sekke" denir
Barak Köyleri saçlarına "erbi" denilen siyah ipekten yapılmış suni saç takarlar.Bu­
na sağ bağı da denir.İpek ahmediye bağlanır.Yan üst ve sol tarafa tozak denilen horoz, tavuk tüylerinin renklendirilmişlerinden bir demet takarlar.

Tepelik: Çuha fes üzerine gümüş tepelik, gümüş alınlık ve yanak kısmına sarkan gümüş penezden oluşur.

Ahmediye: Tepelik üzerine sanlan bu poşu, saf ipekten olup üzeri işlemelidir. Portokal rengindedir.

Tozak: Tavuz kuşu, güvercin,telekçi kuşu, tavuk gibi hayvanlann tüylerinden ve mevsim çiçeklerinden oluşur.

Altuniye Poşu: Ipekli olup, kenar kısmı sırma işlemelidir. Alın kısmına ahmediyenin üstüne sarılır.

SIRTA GİYİLENLER

Salmalı Gömlek: Üzeri simle işlemeli olup, yakasızdır.İçe giyilir.Kolları uzun olduğundan el bilek kısmından ve omuz üzerinden tam boyun kısmına bağlanır
Merkez ve çevre köylerinde iç çamaşırı olarak ciğer deldi veya musabak giyilir.Salmalı gömleğin kolları üç eteğin kollarının kirlenmesini önleyecek şekilde dışarıdan katlanarak ensenin hizasından iki salma düğümlenir. Gömleğin üzerine mavi çuhadan yapılmış, fermane veya kadıfeden yapılan hırka giyilir.

Üç etek genellikle kadıfeden yapılır.Cepkenle buluzu andıran gömleklerde giyilebilir.
Elbeyli'de sırtta üç etek zubun (zibin) giyilir.Yani içi astarlı uzun kollu etek kısmı üç parça olan uzun elbise bulunur
Üç etek elbiselerin, genellikle kadıfe veya satenden yapıldığı görülür. Beyaz keten
den üzeri işli üç etekler giyilir. Bunlara "ağ saya" denir. Üç eteğin içine salmalı gömlek giyilir. Şeytan gömleği de denen bu giysinin boyu yere kadar uzun ve salmaları büyüktür.Yörede içte yakasız düz "köynek" vardır.Bu köynek hassa kumaştan yapılmıştır. Bunun üzerine gümüş işlemeli üç etek denilen zubun giyilir.Üç eteğin üzerindeki değişik renkte çizgi motiflere baran adı verilir. Baran gümüş işlemelidir.Ön tarafi açık olan üç eteklerin ilik kısımları bürümcek ya da örme işlemelidir. Bunun üzerinede gümüş iş­lemeli bir üstlük giyilir. Üstlükler kadıfeden yapüir, göğüse gelen kisimlarla arka kesim kendinden dokuma işlemelidir. Üç etek zubunlarınn kol ağızlarında "salma" denilen kolcuklar vardır". Bu kolcuklar iş esnasında dirsek üstünden bağlanır.
Barak köylerinde ise "salmalı gömlek" giyilir. Bu gömleğin üstüne kadıfeden "üç etek" giyilir. Aynca mavi çuhadan yapılan, yakasız, önü açık ve kol ağızı dar olan "fermane" veya "hırka" giyilir. Kışın "pamuklu hirka" yazın ise ince kumaştan yapılan "sam hırkasi" giyilmektedir.Gaziantep'te genel olarak içe "salmalı gömlek" giyilmektedir.Bu salmalar bazı yörelerde dar ve küçük, bazı bölgelerde ise geniş ve uzundur. Gömleğin kollarına eklenen salmalann amaci, iş esnasında kadıfe olan üç eteğin kollarının kirlen­mesini önlemektir.Merkezde ve çevre köylerde entarinin ve üç eteğin üzerine belde "kemer" ya da "kuşak" bulunur.Kemer altın veya gümüştendir. Kuşak ise kumaş üzerine işlemeler ve çeşitli süsler ile elde edilir. Sal kuşak da bağlanabilir.
Elbeyli'de gümüşten yapılma çeşitli kemerler vardır

1- Kırma turalı gümüş kemer
2- Kasnak gümüş kemer (tek parça gümüşten yapılmıştır. on cm eninde kıvrılmıştır.)
3- Zincirli kemer

Yörede üslük ve etek, zubunun üzerinden gümüş bir kemer takılır. Gümüş kemer­ler tek parça, bazıları motif motif kesme gümüşlerden yapılmıştır. Altlarından kalınca bir bez geçirilerek çabuk yıpranması önlenir.
Barak köylerinde; belde gümüş "aşık" veya "hasır" kemer bulunur
Merkezde en alta iç donu giyilir.Üzerlerine çeşitli renklerde şalvar giyilmektedir.Şalvann üzerine giyilen salmalı gömleğin etek kısmı dize kadar iner.Üç etek ise gerekirse arkadan iki yandaki parçaları ortada birbirine bağlayarak giyilir. Elbeyli'de şalvar bilekten büzmeli ve boldur.Göz alıcı renkler tercih edilir.Şalvann üzerine zubunun etekleri iner. En üstte ise yere kadar uzun olan önlük takılır. Bu önlük büzgülü ve ince kemerlidir. Kilis'te ise üç eteğin altından çiçekli basmadan dikilen bir şalvar bulunur. Bu şalvarın paça kısımları işlemelidir.
Barak oymağında da kadınlar ve genç kızlar şalvar giyerler. Ayrıca uzun önlük ta
karlar.

Mini Yelek: Kolsuz ve yakasizdir. Iç gömlek üzerine giyilir. ipeklidir.

Gümüşlü Keten: Omuza alınır.Bir köşesi boncuklar ve renkli pullarla işlenir.Örgü saçlar ve üzeri gümüş halhallarla kaplıdır. Kaytan denilen gümüş saçakları vardır

Önlük: Bele takilrr. Genellikle etek kenarlan işlemeli ve düz olanlan da vardır. Şalvar: Genellikle ipeklidir. Desenli olanlan da vardır.

Üç Etek: Uzun kollu ve yakasızdır. Ketep olup, elde etek kenarlan ve yakası motif işlidir.Mini gömleğin üstüne giyilir

AYAĞA GİYİLENLER

Merkezde ve çevre köylerinde kadın giysilerinde ayaklarda genellikle elde işlenmiş yün çorap kullanılır.Bunlara "sivas" çorabı denir. "Zırhlı çorap" ise bacağa bağlanarak giyilir. Ayaklarında yemeni bulunur. Yemeninin bir çok çeşiti var. Gül şeftali yemeni (annabi, siyah merküp, çarpana ve krrlangıç) adı verilen yemeni çeşitleri vardır. Edikler konçlan uzun olarak ayak bileğine kadar çıkmış bir şekilde yapılır. Yörenin orjinal ayakkabısı "kapkap”tir. Tahta ve deri karışımından oluşur. Üzerinde gümüş kakmalar ve çıngıraklar bulunur. Yöresel ediklerin adına "hade" denir.  Edik biçiminde olan bir kunduradır. Başka bir çeşide de, mesi-lapçin adı verilir
Elbeyli köylerinde ayaklarda yemeni veya tabanında demir çakılı nalçadan papuç görülür
Yörede aynca ayağa beyaz ya da açık sarı renkte çorap giyilir.Bu çoraplar bazen işlemeli olur.Ayakkabı olarak genellikle kırmızı renkte olanlar tercih edilir. Bazen kara yemeniye de rastlanır. Barak yöresinde ayağa edik giyilmekte ve genellikle sarı renkte olanlar tercih edilmektedir. Aynca yemeni, postal türü ayakkabılarda giyilmektedir

Çorap: Genellikle yündür ve elde örülür

Yemeni: Kırmızı renktedir. Altı düz ve rahattır

TAKILAR

Basın alın kısmına küpe görünümlü altın ve boncuk işli takı takılır.Feslerin ke­narlan "gazi" denilen altınlarla süslüdür.
Boyuna ise gümüş kolye takılır. Aynca beşibirlikler de yaygındır. Bu takıların üzerinden "hamayli”lar sarkar. Ayak bileklerine "halhal" denilen bir bilezik takılır. Halhal
ların uçlannda "kongurdaklı" sarkmalar vardır

AKSESUAR

Gümüş Kemer: Gümüşten olup, kelebek şeklinde bir tokası vardır.

Mendil: Üzeri pul işlemeli olup, bele takılır.

Muska: Genellikle deriden olur.

Gerdanlık: Altından yada gümüştendir

ERKEK GİYSİLERİ

BAŞA GİYİLENLER

Gaziantep'in merkezinde fes, tunus fesi, hazırli fes, hasırsız fes şeklinde mavi püsküllü olarak kullanılmaktadır. Aynca "göpcük" adı verilen bir fes çeşiti de çevre köylerde kullanılmaktadır. Yine fes, keçeden yapılmış "külah”lar ya da "terlik" adı verilen patiskadan oluşan bir başlık giyilir, sarık, beyaz tülbent, "ağabani" birbiçimde sarılır. Bazen poşu, kuşak, çember terliğin üzerine sarılırdı. Elbeyni ve çevre  köylerinde köylüler başlanna beyaz keşik "turban" takarlar
Müsabeyli Bucağı ve köylerinde erkekler başlarına "terlik" dedikleri bir külah giyerler. Bu terlikler beyaz ya da açık san renkte örülür. Üzerlerine koyu sarı renkte motifli işlemeler yapılır. Dag köylerinde bu terlikler uzun ve sivridir. Terliklerin ucunda ko­yu sarı ya da beyaz renkte bir püskül vardır. Terlikler genellikle iplikten örülmektedir. Terliklerin etrafına ipekli poşu sarılır. Poşu sim işlemelidir. Poşulann uçlan püsküllüdür. Bu püsküller poşu sarılınca alına ve gözlerin üzerine sarkar. Poşunun bir ucu sag tarafindan dose kadar sarkıtılır.
Barak yöresinde ipekli kavun sarısı veya beyaz ahmediye giyerler.Beyaz poşu fakirlik, sarı poşu zenginlik ifadesidir. Beyaz poşuya "merkeziyet" de denilmektedir
Merkezde ve dağlık bölgedeki köylerde külah ve terlik hakimdir. Külah ve terliğin
çevresine bir poşu sarılır
Suriye sınırına yakın köylerde "ağil" hakimdir. En eski başa giyilen giyim şekli, etrafına poşu bağlanan sivri külah ve terliktir
Merkeziyet: Başa takılır.Beyaz renkte ipek olup kenarları yuvarlak top şeklinde ipek püskül işlidir



SIRTA GİYİLENLER

Merkezde gövde kısmında, dize kadar uzanan geniş cübbe, yakasi "sako" biçiminde dökülen hırka ve aba eski giysiler arasında kullanılmaktadır. Abalar, kırmızı, uzun kollu ya da kolsuz ya da önü açık biçimde "maşlah”da giyilir. Yine bazılarınca buna kuzu derisinden yapılmış, kürk biçiminde maşlahlar bulunur. Bunlara "buziye" ya da "kol­suz salta" da denir. "Cepken" sirma işlemeli olarak kullanılır. "Zibin" açık ve kapalı gi­yilen gömlek türünden bir giysi kullanılır.Zıbınlar  bu yörede omuzdan düğmeli olarak kullanılır.Aynca cepken altına yakasız uzun kollu mintan giyilir
Elbeyli köylerinde üzerlerine beyaz gömlek, bazen de uzun zıbın (uzun elbise), önden düğmeli (yarım yaka) gömlek giyilir. Diğer yörelerde ise yakasız mintan giyilir. Yöredeki adı içlikdir. Keten dokuma olan içlikler yukarıdan aşağıya sık çizgilidir. İçlikler beyaz ya da kirli beyaz renktedir.Çizgileri ise kahverengi veya mavidir. Bu içliğin üstüne kahverengi veya lacivert bir yelek giyilir.Bu yelekler işlemeli ve çok düğmelidir.Adına "bürümlü yelek" denir. Bazı köylerde ise "lark düğmeli”de denilmektedir. Yeleklerin belin üstünde kalan sag ve sol yanları kaytan işlemelidir. Bu işlemelerin motifleri ayağa giyilen şalvarların cep altı motiflerinin aynıdır.Bürümlü yeleklerin düğmeli bölgesi yukandan aşağıya bürümcem örmelidir. Aynı bürümcekten top top düğmeler çok sık biçimde dikilmiştir. Bürümlü yeleklerin kollan yarımdır. Kol ve arkalar ipekli kumaştandır.Bürümlü yeleklerin üzerine özellikle dag köylerinde aba giyilir. Kara, kırmızı, kurşuni, beyaz-kara çizgili olmak üzere birçok renkleri vardır. Beyaz üzerine yukandan aşağı çizgili abalar ince dokunurlar. Bunlar genellikle ovalık köylerinde giyilir
Bu abalann adına taşci abası denir. Maraş abası da denilir. Dag köylerinde genellik­le kalın aba giyilir. Kırmızı abalann arka üst kısmı ve döş üstleri kendinden dokunmuş olarak işlemelidir. Abalann yakası olmaz. Kırmızı abalann üzerinde ince ve seyrek beyaz süs çizgiler vardır. Dar gelirli olanlar keçi kılından dokuma kara aba giyerler
Barak ve çevresi köylüleri ise "çitari yelek" ve üzerine barak abası giyerler. Zen-ginler, üzerine cepken giyerler. Bu cepken işlemeli ve sirmali maşlah şeklindedir. Maş-lak Araplann özel kiyafetlerindendir. Fakirler aba giyerler, işlemelidir. Sırmalan daha azdır. Cepken altma kapatmalı gömlek giyerler.Düğmeleri solda omuzdan başlar. aşağıya doğru iner. Ayrıca bu gömleğe zubun da denir. Kutlu zubun da giyildiği olur. Gömlek beyaz üzerine siyah çizgilidir. Renkli de olabilir. Abalar; yerli aba, Maraş abasi, Form abası, yarım aba adlarını alır.
lç kısma "zıbın, kutnu zubun" adlan ile anılan uzun elbise giyilir.Üstüne mintan veya içlik denilen yakasız uzun kollu yukandan aşağı doğru çizgili gömlek giyilir. "Kırk düğmeli veya bürümlü yelek" denilebilen çok düğmeli bir tür yelek giyilir.Abalar yakasızdır. Kalın dokuma, ince dokuma yerli abadır.
Merkez ve çevre köylerinde alt kısma şalvar giyilir. Şalvar siyah ya da mavi renkte uzun ve bol şekilde yapılır. Bu şalvarlar için "çintiyan" adı kullanılmaktadır
Varlıklı olanlar çuhadan yapılmış şalvar giyerler. Uçkurlu ve patiskadan yapılmış
türleri de vardır. Asıl yörenin en eski şalvar cinsi kıldan yapılmakta ve varlıklılar tarafindan kullanılmaktadır.Yörede "çakir”da kullanılır.Donlara tuman adı verilir.Bunlar da bol ve topuğa kadar uzun bir yapıdadır. Uçkurla belden tutturulur.Bu donları uçkurları süslü olarak yapıldığından zıbının önünden sarkıtılması yörenin geleneklerindendir
Elbeyli'de özellikle mavi, siyah renkli şalvar giyilir. Şalvarın cep ağızları kaytan iş
lemelidir.Yörede aynca bel altına şalvar giyilir. Bu şalvarın ortası bol ve torba biçiminde aşağı doğru sarkıtılır.Torba biçimindeki şalvar ortasının yürürken dizlere dolanmaması için en uç kısma içeriden bir kurşun ya da dekir dikilir. Bu durum aynca zengin bir görünüm verir. Şalvarlann cep ağızları bürümlü yeleklerdeki aynı motifli bürümcek işlemedir. Aynı işlemeler şalvarın paçasında da bulunur. Bazen de paça kısımlarında sim işlemeler vardır. Genellikle şalvar ve bürümlü yeleklerin rengi ve kumaşi aynıdır. Şalvarlar da bürümlü yelekler gibi gabardin kumaşından yapılır.Bunların birçok renkten yapılmasına karşın,dağ köylerinde genel olarak kahverengi, lacivert ve çokaz olarak da kurşuni renk tercih edilir.
Barak yöresinde mencester şalvar denilen menchester isimli kumaştan yapılan şal­var giyilir.Şalvarın içine uzun bağlamalı tuman giyilir. Bağları ayaktadır. Kahge bezin
den yapılır
Dürümlü şalvar da kullanılır. Dürümlü şalvarın renkleri gri ve kahverengidir. Fakirler pamuklu şayak şalvar giyerler. Buna sayalı şalvar da denilmektedir
Yörede çintiyan da görülmektedir.Şalvar kuba-orta, kuba-halebi diye isimlendirilmekte ve bu isimler genellikle şalvarın dikim biçimine verilen adlardır.Kuba şalvar oldukça bol,yanm kuba paçalar dar, orta kısmı (peyik) genişçe şalvardır. Halebi şalvarlar mencester denilen bir kumaştan yapılmış, paça kısmı fermuarın yarısı ile kaplanmış (dayanıklı olması için) genellikle siyah renkte bir tür şalvardır. Aynca ice tuman da giyilmektedir. Amerikan bezinden yapılan şalvar biçimle paçaları biraz kısa bir şalvar altlığıdır.

Şalvar: Genellikle siyah kumaştan olup beli beyaz uçkurludur.Aynı zamanda açık kahve renginde ve cep-ayak kenarları işlemeli olanları da vardır
Cezair Yeleği (Kırk Düğme):
Yakasız olup, iç gömleğin üzerine giyilir.Yaka kısmı sırma işlemelidir.Büyük bir özenle işlenir. Kolsuzdur

Aba: Kısa kollu olup, cezair yeleği üzerine giyilir.Üzeri saf ipek ve sırma işlemelidir.

Kuşak: Bele takılır.Renkli iplikle işlenir. Dokuma tezgahında dokunur.Gaziantep'e mahsusdur.

İç Gömlek: Yakasız olup genellikle boyuna çizgilidir.İpek kumaştan yapılır.Sadece yakada bir düğme vardır. Kollan bol ve rahattır.

AYAĞA GİYİLENLER

Gaziantep'in merkezinde ayaklarda işli yün çoraplar bulunmaktadır. Kundura-yemeni, kırmızı renkli ya da sarı renkli olmak üzere kullanılmaktadır. Bazı "kabarah ayakkabı" giyenler görülür. Bunlara postal, potin adı verilir, aynca erkekler arasında çarık, papuç, lapçin, karçın, kelik adı verilen papuçlar giyilir
Elbeyli'de ayaklarda yemeninin her türlü rengi kullanılır.İşlemeli veya düz yün çorap görünmektedir.Yörede bazı köylerde ayağa kırmızı veya siyah yemeni giyilmesine karşın, dag köylerinde "kırmızı postal" giyilir. Kulaklı yemenilerin daha eski olduğu bilinir.Kırmızı postallar tok burunludur. Burun ve topuk arkaları yine
sahtiyeden parça yama olarak süs-lüdür. Postal siyah olursa yamalar kırmızıdır
Barak köylerinde ayaklarına kırmızı merküp, keçi derisinden yapılmış altı nalçalı şamaniye mavi püsküllü edik giyerler. Burnu yukarı doğru kıvrıktır
Postal uzun konçludur. Genellikle tarlada çalışırken veya kışın iş esnasında giyilir.

Çorap: Genellikle beyaz ve sarı olur.

Hade: Günümüzde artık tarihe karışan bu ayakkabı camuz derisinden yapılır.Ayak bileğini iyice sarar. Genellikle mor veya siyah renktedir

AKSESUARLAR

Köstek: Bele, kuşağın üzerine takılır. Gümüştür.

Tütün Kesesi: Erkeklerin kendi aksesuarlarını koymak içindir. Çakmak, sigara tablasi vb. Kadıfe olanı makbuldür. Üzeri sırma işlemelidir

Mendil (Sallama): İpekli mendil olup, kenarı işlemeli veya düz olur.

BELE TAKILANLAR

Merkez ve çevre köylerde belde sal kuşak vardır. Kemer, trablus sal, kayış kuşak, acem şalı, yün ve ipek ya da yün ve pamuklu karışımından oluşan birkaç kat sarılan kuşaklar kullanılır.Içinde bıçak, tütün kesesi, sigara tablası vb. muhafaza edilir. Bacağa bağlanan kaytanlar göbek kısmımın altından doğru sarkıtılarak bir kavis yaptırılır. Kuşakların üstüne çevre köylerde, bir kalın palaska adı verilen meşin kemer kullanılmaktadır
Elbeyli'de ise bele "palıska kuşak" bağlanır .Antep kuşağının üzerine yörede paliska adı ile anılan meşin kemer bağlanır
Yörede aynca, bürümlü yelek ve şalvarın üzerinden bele bir kuşak sanlır.Kuşak genellikle beyaz ve ipeklidir. Püsküllü olan kuşağın püskülleri aşağı doğru sarkar.Ayrıca vücudun sag yanına doğru genişletilerek dolandırılır.Bel kuşağının ucu vücudun sag yanından diz üstüne kadar sarkar.Genel olarak bel kuşağının bu olmasına karşın bazen başa sarılan gümüş ya da sim işleme poşularında bele sanldığı görülür.Çok az olmakla beraber sal kuşak saranlar da görülür. Barak yöresinde "Horasan kuşağı" takarlar.Zenginler "sal kemer" takarlar. Kuşak bulamayanlar beyaz poşu bağlarlar. Tütün kesesi (sirmah), çakmaklık (sırmalı) ve köstekli saat bele takılan aksesuarlardır

YARARLANILAN KAYNAKLAR

Ahmet Şenol MEB Türk Halk Oyunları Giysileri -1999 Ankara

 

Yörelerimiz

Edirne Yöresi Dinar Yöresi Bolu Yöresi Silifke Yöresi Karadeniz Yöresi Adıyaman Yöresi Gaziantep Yöresi Kars Yöresi Bingöl Yöresi Bitlis Yöresi
 

"Ulusal Oyunlarımızı Öğrenmek Bir Şeref,Öğretmek İse Kutsallık Kazandırmaktır." Mustafa Kemal Atatürk

Halk oyunları bir bakış, duruş, gülüş, ağır ama anlamlı bir kımıldanma, mutlulukla hareketli bir sıçrama; coşkuyla sesleniş, derin bir hüzünle susuştur.Anadolu insanı oyun oynamaya başlayınca kendinden geçer, bedenini duygularının seline bırakır ve iç huzura yönelir. Anadolu insanı, davulun sesini, yüreğinin çarpıntısında duyar, zurnanın nağmesini gönlünün sesiyle birleştirir, coşar, eğlenir, eğlendirir.Harman yerinde berekete şükür duasıdır.Halk oyunları, köy meclislerinde zaman seline yoldaştır.Düğünlerde gelinin ağıtı, güveyinin heyecanıdır. Bir başkadır halk oyunlarımız..